APH-1214.jpg

 

Dunning-Kruger Sendromu

 

Televizyon izlerken birilerine bakıp da, “bu adam bu sığlıkla nasıl buralara kadar gelebilmiş” diye düşündüğünüz oldu mu hiç?

Ya da işyerinizde sizinle aynı veya daha üst aşamada bir görevde olan bazıları, sizde büyük bir şaşkınlık uyandırdı mı?..

Onlara bakıp, “bu cahillik, kendini bilmezlik nasıl fark edilmez?” diye iç geçirdiniz mi?

Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li, bu hissi çok yaşamış olacak ki, iki psikiyatri uzmanı 12 yıl kadar önce bir teori ortaya attı:

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.”

Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı.

Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:

·     Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

·     Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.

·     Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da âcizdirler.

·     Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

Bitmedi…

Cornell Üniversitesi'ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik “nasıl geçti?” sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi…

Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti!

Onların, “testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini” düşündükleri; hattâ “iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları” ortaya çıktı.

Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70' ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı.

Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı:

 

İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine, her şeyin hakkı olduğunu düşünür!

Ancak, bu 'cahillik ve haddini bilmeme' karışımı, meslekî açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.

'Eksiler', kariyer açısından 'artıya' dönüşür. Sonuçta, 'kifayetsiz muhterisler' her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler.

Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında 'fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler…

Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler…

Muhtemelen üstleri tarafından da 'ihtiras eksikliği' ile suçlanırlar…

 

Ne olur, fazla mütevâzı olmayın!..

“Siz de çevrenize şöyle bir bakın” diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti…

Bence Dunning ile Kruger'in, bu çalışmalarıyla 2000'de Nobel yerine Harvard Üniversitesi'nin Ig Nobel'ini alma nedeni “cahil olmamaları”ydı.

Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek, yazımı Bertrand Russel'ın bir sözüyle bitiriyorum:

 

"Dünyanın sorunu,

akıllılar hep kuşku içindeyken,

aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır."

 

http://www.sonsuz.us/node/3038

xenix tarafından Pzt, 03/05/2010 - 12:09 tarihinde gönderildi.

 

 - / -

 

Xenix takma isimli arkadaşımız güzel bir çeviri yaparak bu sendromu tanıtmıştı.

Hürriyet dahil, bir çok gazete bile bu çalışmadan bahsetmişti.

PS: lg kısaltması, ignoble sözcüğünün kısaltması olup Alfred Nobel'in ünlü ödülüne gönderme yapılsın diye Ig Nobel Ödülü olarak isimlendirilmiştir.

Ignoble” sözcüğünün anlamını "alt seviye, aşağı ya da anlamsız" olarak ifade edebiliriz.

Ig Nobeli’nin anlamını Harvard’lı kurucular, "Önce güldür, sonra düşündür" olarak açıklıyorlar.

Havacılık ise değil bu tip sendrom, yorum dahi kabul etmez.

ICAO'da yorumlar, SARPS ve Belgeler (Doc’s) ile yapılır ve havacılık yasalarının devingen oluşu da bu nedenledir.

Daha CRM algısı oluşmaya başlamamışken bir de SMS girdi yaşantımıza.

1984’den beri oluşturulan ve 1998 senesinde yaşantı ve mesleklerimize giren CRM ile 2006’da Annex 1 - Personnel Licensing, Annex 6 - Operation of Aircraft, Annex 8 - Airworthiness of Aircraft, Annex 11 - Air Traffic Services, Annex 13 - Aircraft Accident and Incident Investigation ve Annex 14 - Aerodromes gibi Annex’leri kapsayan SMS gibi konular, birden bire karşımıza çıkmış gibi duruyor.

Sonra da, gücüne inanmadan okumak, anlamak, uygulamak ve sonuç almamız bekleniyor.

Üstelik altyapısı olmadan.

Tüm bunlar, iyi bir bütünleşik altyapı eğitimi ile oluşabilecek kavramlar.

Ahlak, etik (mesleki ahlak) ve bunların eğitim ile oluşturacağı kavram bütünlüğü henüz sağlanamamışken.

NGAP bile hala kavramsal olarak ilgi duyulmayan konuların başında geliyor.

Üstelik uygulamaya 8 sene kalmışken!

Böyle bir yazının arkasına ne yazılırsa yazılsın alınganlık doğacaktır.

Yazmamak ise bize yakışmaz.

Sözcüklerin az ve/veya eksik kaldığı yerde ise, özdeyiş ve Atasözleri devreye girer.

“Bir şey biliyorsam o da hiç bir şey bilmediğimdir.” Sokrates

“Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır” Mevlana

“Ne ekersen, onu biçersin”.

 

Sevgiler

www.servetbasol.com