Birleşik Akıl

APH-1622.jpg

 

2 yaş altı çocukların uçaklarda taşınmaları (kucakta ya da pusetlerle koltuklarda) istenen verimi sağlamamış görünmekte.

Ülkemizde insana hak ettiği kıymet gerektiği ölçüde verilmezken, bebekler için daha fazlasını beklemek doğru olmamalı.!

Dünyada henüz bu konuda düzgün ve yeterli bir araştırma yapılmamış olması, konunun sadece ülkemiz ile sınırlı olmadığını da belirtmeliyiz.

APH-1622-1.jpg

İki yaş altı bebeklerin kucakta taşınması, ekonomik nedenlerledir.

Yolcu koltuğu pahalı, kucak ise onun onda biri kadardır.

Kucakta taşınan bebek, yolcu kemerine daha küçük ek bir kemer ile bağlanır. Bu durum ise serbest hareketi kısıtlar.

Yolcu çok kısa sürelerle bebeğini kendine bağlar.

Yol boyunca kendi kemeri bağlı kalsa da bebek kemeri, sürekli bağlı kalmayacaktır.

APH-1622-2.jpgAPH-1622-3.jpg

Dikine hareket eden bir hava (turbulence) içerisinde 4 yaş ve altı çocukların sadece bel bağlamaları ile yeterli korunamadıkları acı bir gerçektir. Sert iniş ya da kazalarda, karşılaşacakları durumlarda korunmaları ve hatta hayatta kalmaları daha da zordur.

Otomobillerde kullanılan bağlama sistemi ile (ki otomobillerde bel ve sırt bağlama ile ters yön koruması vardır) uçak arasındaki bu büyük fark (ki hız açısından da muazzam) gözle görünmez ve bütçe etkilemez bir tercihin yansımasıdır.

Ani ivme değişikliklerinde, yolcu kucağındaki bebeklerin, yolcunun öne ve sonra arkaya salınmaları sırasında kucaklarındaki bebeğe savrulup üzerine abanarak ezip daha da fazla zarar verecekleri açıktır. Bebeğin öne doğru bağlandığı durumlarda kafasını ön koltuğa çarparak zarar görmesi de cabası.

Yolcu oranlarına bakıldığında koltuk işgal edenlere göre kucakta taşınan bebek oranı %3,5 ve 2-12 yaş arasında koltuk işgal eden çocuk yüzdesi ise %7,5 gibi bir orandadır.

Uluslar arası anlaşmayı imzalamış olduğumuz halde hala engelli yolcu refakatçisine %50 indirimli bilet satılmıyor iken, işgal edilecek bebek koltuğu için de böyle bir indirim beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır.

Zaten bu yazım ile daha yerine getirilmemiş onlarca kuralı bilmediğimiz göz önüne alınırsa, bildiklerimizi bile kazanç uğruna yerine getirmediğimizi hatırlatmak istedim.

Bu gün kime sorarsanız herkes her şeyi bilmekte ve sorgulamaktan çok uygulama tercihlerini kullanmakta.

Bu tercihleri yapanlar, aynı şartlarda bebeklerini ve çocuklarını beraberlerinde taşımakta.

Hatta çoğu, koridor koltuk kollarının en az %50’nin ve acil çıkış koltuklarının koridora bakan kolluklarının hepsinin katlanabilir olmak zorunda olduğunun farkında olsalar da parasal nedenlerle yenileri alınana kadar değiştirilmeyeceği tercihini seçmiş olduklarını tahmin ediyorum.

Ne de olsa bizde meşhur bir söz vardır;

“Bi şii olmaz”

Haklılar da sanırım.

Tek eksiğimiz kamyonların arkasına yapıştırılan çıkartmanın uçaklara da yapıştırılması;

“Allah korusun”.

Amin

www.servetbasol.com

2016.06.13