Bir ICAO hikayesi

 

Bilindiği üzere 18 Mayıs 1910 tarihinde yapılan Paris Anlaşması, Uluslararası Havacılığa Geçiş konferansıdır. Uluslararası Havacılık Ulaştırma Konferansı, ICAO konferanslarının başlangıcıdır. Fransa'nın çağrısı ile, Dış İşleri Bakanlığında Türkiye dahil 20 ülkenin katılımı ile yapılır. Kurulan Hava Ulaşım komisyonu, 3 ek üzerinde çalışıyordu.

a) Milliyet İşareti ve Kayıt

b) Uçak Karakteristiği,

c) Hava Trafik Kuralları.

13 Ekm 1919 tarihinde yapılan Paris Convention – Paris Konferansı ile de Komisyon çalışmaları resmileşir. Bu konferansta alınan kararların başında, Havcılık Kuralları Uluslararası Komisyonu (International Commission on Air Navigation - ICAN) kurulması gelir. Sonradan ICAO adını alacak olan bu kurumun başına, Fransız Albert ROPER getirilir.

ICAN çatısı altında Albert ROPER, 1922 ile 1946 seneleri arasında 8 Ek (Annex) geliştirir.

Annex A - Uçakların Sınıflandırılması, tanımlar ve Tanıtım İşaretleri

Annex B - Uçabilirlik Belgesi

Annex B - Kayıt Defterleri

Annex C - Hava Trafik Kuralları, işaretler ve ışıklandırma

Annex D - İşletecek Ekip

Annex E - Havacılık Haritaları ve Yer İşaretleri

Annex F - Meteorolojik Bilgilerin toplanması ve yayınlanması

Annex G - Gümrük

Hava Ulaştırma Sözleşmesi yirmi yedi devlet tarafından imzalanır ve 11 Temmuz 1922'de yürürlüğe girer.

Sözleşme'nin 1.ci maddesinde her devletin ülkesi üzerindeki hava sahasında "Mutlak ve Münhasır Egemenliği" prensip olarak belirtilir.

 

6 Kas 1925 tarihinde Fransız Hükümetinin girişimi ile ilk defa Özel Hava Hukuku Uluslararası Konferansı düzenlenir. 27 Ekim - 06 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen toplantıda, Havayollarının Sorumlulukları incelenir, bu sorumluluklar çerçevesinde Özel Hukuk oluşturma çalışmaları yapılır ve sonunda yapılan bir Protokol ile bu konulara çözüm getirmek için uzmanlardan oluşan bir komitenin oluşturulmasına ve Konferansın gözetiminde çalışmasına karar verilir. Kurulan komitenin adı "Comité International Technique d'Experts Juridiques Aériens" C.I.T.E.J.A. olarak belirlenir. 48 ülkeden katılan 77 delege, International Commission on Air Navigation (ICAN) Genel Sekreteri Dr.Albert ROPER’i, bu Konferansın da başına getirirler.

Bu konferansın gözetim ve denetiminde çalışan CITEJA komitesi, meydana getirilen 21 maddelik metni 6 Kasım 1925’te imzalar. Çok önemli Özel Hava Hukuku kavramları geliştirilmiş olup Konferans sonrası bu teklifler, bir sonraki Uluslararası Özel Hava Hukuku Konferansında kabul görecektir.

 

CITEJA ilk toplantısını Paris’te 27 ülkenin katılımı ile 26 May 1926 tarihinde gerçekleştirir.

Bu toplantıda dört komisyon kurulur.

İlk komisyon

1- Uçağın Milliyeti

2- Havacılık Sicil Kayıtları

3- Sahibi, eş-sahibi, yapım ve transfer

4- Haklar, rehinler, tercih ve elkoyma.

2.nci komisyon

1- Hava Nakliyat sistemleri

2- Hava Taşıma Senetleri

3-Yolcu ve Kargo üzerinde taşıyıcının sorumlulukları

4- Kargo ve fazla ağırlıkların atılması

3.üncü komisyon

1- Sorumluluğun sınırları

2- Üçüncü şahıs zararlarına karşı sorumluluklar

3- Sigorta

4.üncü komisyon

1- Kazalarda personel sigortası 

2- Yolcunun durumu

3- Kaptan ve personelinin hukuksal durumları

4- Uçakta işlenen suçlara uygulanacak kanun

konuları üzerinde çalışır.

 

Bu arada 1 Kas 1926 tarihind Iber-Amerikan Hava Ulaştırma Konferansı - Madrid, 2 May 1927 tarihinde Iber-Amerikan Hava Ulaştırma Konferansı - Washington ve 02-20 Ock 1928 tarihleri arasında da 6. Pan-Amerikan Konferansı toplanır (Havana Konferansı Havana-Küba).

Havana Konferansı, özellikle özel Ticari Uçuşlar için yarar sağlar. Ticari Havacılık Konferansı kuralları ilk defa burada imzalanır. Paris Konferanslarından sonra en önemli Havacılık Konferansıdır.

 

04-12 Ekm 1929 tarihinde (Varşova Anlaşması) Varşova’da ikinci Uluslar arası Özel Hava Hukuku Konferansı düzenlenir. 33 ülke temsilcilerinin Polonya’nın Varşova şehrindeki konferansta CITEJA’nın teklifinin kabul etmesi ile meşhur 1929 Varşova Anlaşması meydana gelir.

CITEJA tarafından teklif edilen ve son haliyle Havayolu ile Milletlerarası Taşımalara İlişkin Bazı Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında Anlaşma 23 ülke tarafından imzalanır.

(Amerika Birleşik Devletleri bu toplantıya katılmamış ama bir gözlemci göndermişti. Anlaşmanın başarısını görünce 15 Haziran 1934’de anlaşmayı imzaladı.)

Bu anlaşma, Havayolu Taşıyıcılarına hasar, gecikme ve kayıp karşısında Uluslararası sorumluluk ile sınırlı parasal ceza kavramlarını getirdi.

Bu komisyonun asıl gerçekleşen en önemli başarısı, Uluslararası Sivil Havacılık Kanunlarının yürürlüğe girmesi ile Havacılık Hukukunun resmi temellerinin atılmış olmasıdır.

 

15-29 May 1933 tarihinde (Roma Anlaşması) Roma’da düzenlenen üçüncü Uluslar arası Özel Hava Hukuku Konferansı, yeni gelişimlere sahne olur. Bunlar;

1- Yabancı bir uçağın, yerde üçüncü kişilere vereceği zarar ile ilgili çeşitli kuralların birleştirilmesi için Konvansiyon,

2- Uçak Kaçırmayı Önleyici çeşitli kuralların birleştirilmesi için Konvansiyon.

Bu her iki Konvansiyon kararları, 29 Mayıs 1933’de 20 ülke tarafından imzalanır. Bu Konvansiyonların amacı, yerde hasar gören üçüncü şahısların sınırlı da olsa belirli limitlerde hasarları tazmin edilirken, bu sorumluluğu taşıyan Havayollarının da gelişmesine engel olmayacak şekilde kuralları uluslararası biçimde düzenlemek olmuştu. Bu Konvansiyon ile ilk defa aksine bir yazılı belge olmaması durumunda “mal sahibi”, var ise "işletici" sorumlu tutulmuş ama bu sorumluluk yine sınırlanarak havacılığın gelişmesini engellemesinin önüne geçilmişti.

 

25 Eyl 1933 tarihinde 7.ci Pan-Amerikan Konferansı - Uruguay ve 27 May1935 tarihinde 23. ICAN (Bürüksel) toplantıları yapılır.

15/25 Eyl 1937 tarihlerinde Teknik içerikli Pan-Amerikan Toplantısı (Lima-Arjantin) yapılır. Avrupa'dan da temsilcilerin katıldığı toplantıda, Daimi Amerikan Havacılık Komisyonu (Permanent American Aeronautical Commission-CAPA) kurulmasına ve burada resmi havacılık uzman ve teknisyenlerinin görev almasına, bu komisyonun da uluslararası genel ve özel havacılığın birleştirilmesi, kodlanması, havacılık hakları, teknik konularda birliktelik ve işbirliği, ortak Ulusal-Uluslararası-Amerika Hava Sahalarının oluşturulması ve geliştirilmesine yönelik kararlar alınır, komisyonlara görevler verilir. Daha özgün bir deyişle, ICAN ve CITEJA gibi kuruluşların görevlerini birleştirdiler bir bakıma.

 

19/30 Eyl1938-tarihlerinde Roma’da dördüncü Uluslararası Özel Hava Hukuku Konferansı yapılır. Bu konferans da şu konularda kararlar alınır;

1- Yabancı bir uçağın, yerde üçüncü kişilere vereceği zarar ile ilgili çeşitli kuralların birleştirilmesi için 29 Mayıs 1933’de imzalanan Konvansiyona ilave yapılması ve bu ilave ile sigortacıların güvence altına alınmasının sağlanması Konvansiyonu,

2- Denizdeki bir uçağa ya da bir uçağa Arama-Kurtarma yardımı sağlamak üzere mevcut çeşitli kuralların birleştirilmesi Konvansiyonu.

Hemen sene sonuna doğru da 24 Arl 1938 tarihinde 8.ci Pan-Amerikan Ticari Konferansı Lima-Arjantin’de yapılır ve bir sonraki konferansın Teknik ağırlıklı olması kararlaştırılır.

 

18 Eyl 1928 tarihinde Atlantik Aşırı uçuşlarına başlayan Zeppelin, o güne kadar üretilmiş en modern uçan gemidir. Tümü ile alüminyumdan yapılmış olup Avrupa ile Güney Amerika arası düzenli uçarak milyonlarca kilometre yapmış ve seferden kaldırıldığı 1940 yılına kadar 13.100 yolcu ve tonlarca kargo taşımıştır. 1940 senesine gelindiğinde ICAN anlaşmasına imza atanların sayısı da 33 olmuştur ve ikinci dünya savaşı öncesi Avrupa için bu büyük bir başarıdır. Batı Avrupa da mevcut 50 hükümdar ülke olduğu göz önüne alınırsa, tüm dünyayı kapsayacak olan bir çalışmanın önemli bir aşamasını ifade etmektedir.

 

II. dünya savaşın sonlarına gelinirken, 7 Kas 1944 tarihinde (ICAO-Convention on International Civil Aviation) Amerika Birleşik Devletleri çağrısı ile Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı düzenlenir. Komisyon Kararları “Convention on International Civil Aviation” adı altında basılır ve dağıtılır.

Bu kararların yürürlüğü, geliştirilmesi ve düzenlenmesi için International Technical Committee of Aerial Juridical Experts (CITEJA) gibi bir kuruluşa gerek vardır. Uzman bir kurumun oluşması için (Provisional International Civil Aviation Organisation) PICAO çalışmaları başlatılır. Paris Konferansındaki kararlar temel alınarak, kuralların yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi hedeflenir. Ne de olsa Fransızlar bu konuda çok yol almışlardır.

ICAO Nihai Senet Mad.V ve VII’de, CITEJA’nın kapanıp çalışmalarının bu çatı altında devam ettirmesi dileği ve tavsiyesi mevcuttur. Fransa ile ABD müttefiktirler ve 2.ci dünya savaşının galibi ABD’nin ricası kabul görecektir. CAPA ile başaramadıklarını bu sefer ICAO'nun başına Başkan olarak Mr. E. Warner’i, genel sekreterliğe de Dr. Albert ROPER’i getirerek rüyalarını gerçekleştirirler.

 

Birleşmiş Milletlerin kuruluşu ise 24 Ekim 1945 tarihindedir. Her sene 24 Ekim’de kutlanır. Yine de 06 Haz 1945 tarihinde hazırlanan Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin onayı 23 Ocak 1946’da gerçekleşir. Birleşmiş Milletleri kuran ABD, diğer uluslararası kurum ve kuruluşları da BM'in amacına uygun çalışmalarını sağlamak için bir dizi anlaşmalar yapar. BM sözleşmesi 57.ci maddesi ile ICAO sözleşmesinin 67.ci maddesi gereği, "Dünya Barışı" için karşılıklı bir anlaşma yapmalarında sakınca yoktur. Birleşmiş Milletler 14 Aralık 1946 günü 65.ci toplantının ilk bölümünde bu sözleşmeyi karar altına alacak, ICAO ise bu anlaşmayı 27 May 1947 tarihinde onaylayacaktır.

BM sözleşmesi, "The world’s economic, social and environmental challenges are ECOSOC’s concern" maddesi gereği Birleşmiş Milletler (UN) ICAO'yu, görev sahaları içerisinde tek "Uzmanlaşmış Kurum" olarak tanır.

 

Doc.7970 - AGREEMENT BETWEEN THE UNITED NATIONS AND THE INTERNATIONAL CIVIL AVIATION ORGANIZATION

Article 1

The United Nations recognizes the International Civil Aviation Organization as the specialized agency responsable for taking such action as may be appropiate under its basic instrument for the accomplishment of the purposes set forth therein.

http://aviadocs.net/icaodocs/Docs/7970.pdf

 

Hem ICAO’nun tarihçesini bilmeyenlerin, hem de ortada böyle bir sözleşme olduğundan haberi olmayanların ICAO için “Birleşmiş Milletlerin bir organı olarak kurulmuş” demeleri normaldir.

Normal olmayan ise, araştırıcı kimliği de olan Üniversitelerimizden bazılarının, araştırma yapmadan yanlış bir çevirinin, ya da yanlış bir anlamanın sonucu bu yanlış tanımı tekrar etmekten çekinmemeleridir.

Öğrencileri tarihçeden ve araştırmadan uzak yetiştirince bu tip yaklaşımlarla doğru ile yanlış birbirine karışıyor.

3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasını öngören (Tevhid-i Tedrisat) Eğitimin Birleştirilmesi yasası gibi Sivil Havacılık Eğitiminin de düzenlenmesi, birleştirilmesi, birilerinin sorumluluğuna verilmesi NGAP gereği nasılsa gerçekleşecek.

Şimdiden hazırlıklara başlanmalı.

 

Sevgiler

www.servetbasol.com