Einstein’dan Esrarengiz 10 ders…

APH-1914.jpg

Albert Einstein çoğu insan tarafından dahi olarak görülür. Şu ana kadar yaşamış en etkili bilim insanı olmanın yanında teorik fizikçi, filozof ve yazardı.

1. Merakınızın peşinden gidin

“Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım." Siz neyi en çok merak ediyorsunuz? Benim merak ettiğim, neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız.

2. Azim paha biçilmezdir.

“Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum." Belirlediğiniz yolun sonuna ulaşacak kadar sabırlı mısınız? Posta pullarının gideceği yere varasıya kadar mektuba yapışıp kalmasından ötürü çok değerli olduğu söylenir. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi bitirin.

3. Bugüne odaklanın

"İki atı aynı anda süremezsiniz”. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin.

4. Hayal gücü güç verir

“Hayal gücü her şeydir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.”

Zekânın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil. Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.

5. Hata yapın

“Hiç hata yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir.”

Hata yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi daha iyi bir konuma getirebilir. Başarılı olmak istiyorsanız yaptığınız hataları üçe katlayın.

6. Anı yaşayın

“Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.”

Geleceği ayarlamanın tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır. Şu anda dünü ya da yarını değiştiremezsiniz. Önemli olan tek an şimdidir.

7. Değer yaratın

”Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın.” Zamanınızı başarılı olmak için harcamayın, değerler yaratın. Değerli olursanız başarı kendiliğinden gelecektir.

8. Farklı sonuçlar beklemeyin

“Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek.”

Her gün aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz. Hayatınızın değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz.

9. Bilgi deneyimden gelir

”Bilgi veri değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.”

Bir konuyu tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış kazandırır. Bir konuyu bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz.

10. Kuralları öğrenin, daha iyi oynayın

“Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. Böylece herkesten iyi oynayabilirsiniz”. Yapmanız gereken iki şey var. Birincisi oynadığınız oyunun kurallarını öğrenmek. İkincisi ise oyunu herkesten iyi oynamayı istemek! Bu iki şeyi yaparsanız başarı sizinle olur.

İki şey sınırsızdır;

Evren ve insanoğlunun ahmaklığı.

İlkinden o kadar emin değilim.       Albert Einstein

 

Felsefe yapmak için çok iyi eğitilmiş olmalısınız. Yoksa Franz Kafka'nın sözü öne çıkar;

"Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki silahsızsınız".

Bazı yetenekler ise doğuştan bilgiye sahip değillerdir. Eğitim de bir yere kadar yararlıdır. Asıl önemli olan insan olmak ve insani değerlere sahip olmaktır.

Yönetim biliminde ilk defa 1990 yılında Peter Senge'nin "The Fifth Discipline" adlı kitabında kullandığı “öğrenen organizasyonlar” kavramı kısaca bilen, anlayan ve düşünen organizasyonlardır. Bunu gerçekleştirebilmek için ise, bilen, anlayan ve düşünen İNSAN lara gerek vardır.

Bu tanımlar ile en son Türk çocuğuna verilen eğitimin özü şöyle ifade edilmişti;

- Çevreye uygunluk ilkesi,

- Öğrencinin doğasına uygunluk ilkesi,

- Kendi kendini yönetim ilkesi,

- İş içinde kendi kendine çalışma ilkesi,

- Öğrenciye yetki ve sorumluluk verme ilkesi.

Köy Enstitüleri’nin temel hedefi, bu eğitim modeli ile kişinin kendi farkına varılabilirliğini kazanmasıydı.

Öğrenciler anlıyor, düşünüyor, sorguluyor ve üretiyordu.

Pilotların aranma şeklini, pantolonunu çıkarıp cihazdan geçerek protesto eden MyTravel Airways’den sonraları atılan Kaptan Pablo Mason, kurallar ile ilgili şu tanımı yapmıştı;

"Rules are for the guidance of wise men and the obedience of fools."

“Kurallar; akıllı adamlar için yol gösterici, aptallar için ise uyulması gerekli olandır.”

Günümüzdeki eğitim sistemi, akademik yetenek üzerine kuruludur. Kamu yararı hiç düşünülmemiştir. Her şey, endüstrinin gereklerine bağlıdır. Bundan dolayı kamu eğitimi ikiye bölünmüş durumdadır. Endüstriyel iş sahaları önceliklidir. Geriye kalan sahalar ise desteklenmez. Müzisyen olma, resim mi yapmak istiyorsun, vazgeç. Tiyatrocu mu olacaksın, aç kalırsın. Sanat seni geçindirmez, sporcu olacaksan futbolcu ol.! gibi.

1.ci dünya savaşından sonra ABD tarafından öngörülen bu akademik eğitim sistemi, yaratıcılığı öldürüp “başarı” ile özdeşleştirilmiş, bu sisteme uyan ülkemiz de işe alınacak herkese önce “üniversite mezunu” şartı koymuştu. Yani üniversite, başarının anahtarı olmuştu. Kimse yetenek, girişimcilik ve zeka istemiyordu. “Çamurdan olsun, üniversite mezunu olsun” düşüncesi o günlerde işi kotarmakta idi. UNESCO önümüzdeki 30 sene içerisinde tüm dünyada, insanlık tarihinden bu yana gelmiş-geçmiş tüm nüfustan daha fazla üniversite mezunu insan yetiştirmiş olacağımızı hesaplamış.

Sonunda karar verilir. Yağmur Duasına çıkılacaktır.

Toplanan grup arasında bir tek çocuk, şemsiye ile gelmiştir.

(İnanç)

Severken bir bebeği hava attığınızda bebek güler. Çünkü onu yakalayacağınızı bilir.

(Güven)

Ertesi sabah uyanıp uyanmayacağımız kesin olmasa bile, yine de alarmı kurarız.

(Umut)

Gelecek hakkında hiçbir şey bilmesek bile, yarın için büyük planlar yaparız.

(Öz güven)

İnançlı, güvenli, umutlu yarınlar sizlerin olsun. Öz güveninizi asla kaybetmeyin.

www.servetbasol.com

190401