Eğitim Planı

Gezin (mobilite) ve ulaşımın temelleri (hava, kara ve deniz), sosyo-ekonomik yapımızın tam merkezinde yer almaktadır. Sosyal bağlantıları destekler, ticaret, iş, sağlık ve eğitim dahil olmak üzere mal ve hizmetlere erişimi kolaylaştırırlar. Günümüz dünyasında hava, yol ve su yoluyla gezin; verimlilik, hız, aktarım, herkesin erişebilmesiyle ilgilidir. Ancak bu durum sürdürülebilirlik sorununu gündeme getiriyor. BM, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağını tahmin ediyor. Beklentilerimize ve artan taleplere yanıt vermesi için günümüzün zaten genişlemiş olan gezin sistemini nasıl uyarlayabilir ve geliştirebiliriz? Sürdürülebilir olması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ile 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini desteklemesi için hareketlilik nasıl yeniden canlandırılabilir?

TT19 "Havacılıkta İnovasyon = Yeni Hareketlilik için Katma Değer" oturumu, havacılığın en son teknoloji, yenilikçi çözümler ve havacılıkta ortaya çıkan yeni ulaşım türleri sayesinde gezin’in (mobilite) nasıl geliştiği, dönüştüğü ve ilerlemeyi nasıl etkilediğini gösterecek. "Havacılıkta yenilik" tartışması, sektöründeki ilerlemelerin endüstriler ve ulaşım modları üzerinde etkisi olduğunu gösterecektir. Sürdürülebilir gezin’e ulaşmak, ancak mevcut ulaşım sistemindeki verimsizlikleri bütünsel olarak ele almak ve yeniliklerin uygulanmasını koordine etmek ve etkisini değerlendirmek için tüm ulaşım modlarının birlikte çalışmasıyla mümkün olacaktır.

2017 yılında dünya çapında havayolları yaklaşık 4,1 milyar yolcu taşıdı. 37 milyon ticari uçuşta 56 milyon ton yük taşıdılar. Uçaklar her gün 10 milyondan fazla yolcu ve yaklaşık 18 milyar ABD doları değerinde mal taşıyor.

Havacılık, ekonomik büyüme yaratan, istihdam yaratan ve uluslararası ticaret ve turizmi kolaylaştıran dünya çapındaki tek hızlı ulaşım ağıdır.

Havacılık, küresel ticaretin vazgeçilmezi haline geldi ve şimdi de uluslararası toplum tarafından BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmanın temel ve en kolay yolu olarak kabul ediliyor.

Endüstri, 2036 yılına kadar yolcu ve kargo sayılarının neredeyse iki katına çıkmasını desteklemeyi planlarken, pilotlara, mühendislere, hava trafik kontrolörlerine ve havacılıkla ilgili diğer işlere olan talebin önemli ölçüde artması bekleniyor. Ayrıca kesin olan şey, bu büyümeyi sürdürmek için teknoloji ve yaklaşımlardaki yeniliklere ihtiyaç duyulacağıdır.

Havacılık zaten küresel teknoloji geliştirme ve yeniliklerin itici gücü olarak biliniyor.

Motorlar ve uçaklar daha hafif, daha sessiz ve daha verimli hale gelmekte. Gelişmekte olan teknolojiler, robotik, yapay zeka, nesnelerin interneti, insansız hava araçları sistemleri ve hibrit ile elektrikli uçaklara yönelik baskı, yeniden şekilleniyor.

Havacılıktaki bu yenilik dalgası, daha geniş ulaşım sektörünü ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemini kesinlikle etkileyecektir. Bu konseptler, insanları taşımaktan paketleri teslim etmeye kadar geleceğin neler beklediğine dair bazı örnekler gösteriyor, yenilikler gerçekten şaşırtıcı.

Bu geleceğin gerçeğe dönüşmesini istiyorsak, bu yeniliklerden etkin bir şekilde yararlanmak için herkesin iletişim kurmasını ve işbirliği yapmasını sağlamalıyız.

Gezin’nin geleceği tam anlamıyla başlıyor!

https://www.icao.int/Meetings/FutureOfAviation/Pages/default.aspx

 

Gelecekten bahsetmek insana hoş gelir. Bu nedenle politikacılar hep güzel gelecek vadederler. Bu güzel geleceği gerçekleştirmek için ise plan yapmayı, plan gereği hukuksal düzenlemeleri, eğitim modelleri geliştirmeyi, yeni eğitim sistemleri uygulamaları ve çağa uygun nesiller yetiştirmek için küreselleşmenin getirdiği modlar çerçevesinde ülkeyi yönetmeyi nedense hiç gerçekleştirmezler. Dahası, yüzyılımızın gerçeğine aykırı eğitimi, hem de 270 sene kadar geriye götürmekten de hiç çekinmezler (Bknz: 2144- Eğitim-Sistem).

 

Çinliler savaşlardan ve işgallerden bıkıp büyük Çin Seddi'ni inşa etmeye karar verdiklerinde yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacağını düşündüler...

Fakat, seddin inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.

Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvarı yıkmaya ihtiyaçları olmadı. Çünkü, her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.

Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat muhafızların karakterlerini inşa edememişlerdi. Netice olarak, insan karakterini inşa etmek farklı, önemli ve her şeyin inşasından önce gelir. Yeni neslin bugünkü ihtiyacı işte budur.

Bir ulusun medeniyetini inşa etmek istiyorsanız 3 yol vardır:

1. Aile yapısını koruyun

Aileyi korumak için: Bir kültür taşıyıcısı ve ev sahibi olarak Annenin rolüne saygı gösterin.

2. Eğitim geleneklerini sürdürün.

Eğitimi sürdürmek için: Öğretmenleri onurlandırın ve toplumdaki yerlerini yükseltin, böylece arayanlar onları sevsin ve saygı duysun.

3. Rol modellerini destekleyin ve referans noktasını yükseltin

Rol modellerini sürdürmek için: Bilgeleri ve Kahinleri, Şairleri, Bilim Adamlarını ve Akademisyenleri onurlandırın, fikirlerine saygı gösterin, onları dinleyin ve takip edin.

Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız, onun da 3 yolu var;

1. Aile yapısını tahrip edin.

Aileyi tahrip etmek için; anneliği küçümseyin ve alçaltın.

2. Eğitim sistemini tahrip edin.

Eğitim sistemini tahrip etmek için; eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin ve toplumdaki itibarlarını düşürün ki, öğrencileri onları hakir görsün, küçümsesin.

3. Rol modellerini ve referanslarını küçümseyin, alçaltın.

Rol modellerin itibarını küçültün. Alimlerin ve bilim insanlarının sinsice mahvına çalışın, ta ki onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin...

 

Bilinçli anne kaybolduğunda,

Adanmış öğretmenler yok olduğunda ve

Rol modeller itibarsızlaştırıldığında

Kim yeni nesle İNSANİ Değerleri Öğretecek?

www.servetbasol.com

211108