BİZ BÖYLE ÇÜRÜDÜK..

APH-2527.jpg

• "Bal tutan parmağını yalar" dedik hırsızlığı mübah gösterdik..

• "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" dedik devleti soymayı mübah gösterdik..

• "Yemeyenin malını yerler" dedik dolandırıcılığı mübah gösterdik..

• "At binenin, kılıç kuşananın" dedik gaspçılığı mübah gösterdik..

• "Kol kırılır, yen içinde kalır" dedik şeyhlerin tacizini mübah gösterdik..

• "Söz gümüş ise sükut altındır" dedik ortamı yalancıya bırakmayı mübah gösterdik..

• "Komşuda pişer bize de düşer" dedik hazırcılığı mübah gösterdik..

• "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" dedik menfaatçiliği mübah gösterdik..

• "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dedik yalan söylemeyi mübah gösterdik..

• "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedik bencilliği mübah gösterdik..

• "Üzümünü ye bağını sorma" dedik haramı mübah gösterdik..

• "Köprüden geçene kadar ayıya dayı de" dedik kurnazlığı, takiyyeyi mübah gösterdik..

Sonra toplum neden bozuluyor diye oturup ağıt yaktık.

Kültürümüz, geleneğimiz, örfümüz toplumun yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.

Enerji ve tabii kaynaklar bakanı Taner Yıldız:

“Eğitim seviyesinin arttıkça ak partinin hitap ettiği alanın daha da daraldığını görüyoruz.”

“2020 YILI İTİBARİYLE TÜRKİYE’NİN GENEL EĞİTİM SEVİYESİ

[Bu oranlar TÜİK Resmi Internet Sitesinden bizzat tarafımdan alınmıştır.]

EĞİTİM DÜZEYİ

KİŞİ SAYISI

NÜFUSA ORANI

1.Okuma yazma bilmeyen

2 024 979

%3

2.İlkokul Mezunu (5 yıllık)

17 579 747

%24

3.Okuma-yazma bilip okul mezunu olmayan

7 782 603

%11

4.Diplomasız İlköğretim mezunu (8 yıllık)

5 678 694

%8

5.Diplomalı Ortaokul ve Dengi meslek Okulu

13 365 564

%18

6.Diplomalı Bilinmeyen

620 860

%1

1.NCİ ARA TOPLAM

A. Cahil sayılabilecek kesim

47 052 447

%63

B. Lise ve Dengi Meslek Mezunu

15 426 019

%21

C. Yüksek Okul/Fakülte Mezunu

10 257 791

%14

   -Yüksek Lisans ve 5/6 yıllık okul

1 083 331

%1,5

   -Doktora Yapmış

211 581

%0,5

Tablo A’da ara toplam olarak görülen, 47 052 447 nüfusa 6 yaşa kadar olan kesimi de (8 milyon) eklersek, 55 Milyon insanımız eğitimsiz denilecek seviyededir. Diğer bir ifade ile; nüfusumuzun %67 si eğitimsizdir ya da çok düşük eğitim düzeyindedir.

Toplam 82 Milyonun Sadece 27 Milyonu ki o da toplam nüfusun %33’ü etmektedir, lise ve üstü eğitim seviyesindedir.

Hiç okul bitirmemiş 6 yaş üstü insan sayımız 9 milyon 807 bin 582 dir.

Bunun çoğunluğunu, (6 milyon 185 bin 858) kadınlar oluşturmaktadır.

Nüfus sayımı kayıtlarından anlaşıldığı gibi, eğitim durumuna göre Türkiye’de en çok ilkokul mezunu bulunmaktadır. (17 milyon 580 bin)

Bizi kim mi yönetiyor?

%63’ü cahil denebilecek düzeydeki halkın belirlediği iktidarlar. Kalan %37’sinin ne yaptığı ise maalesef sonucu değiştirmemektedir.

Bu %63’lük cahil sayılabilecek kesime hitap edebilen, sadaka kültürü ve tevekkül aşılayıp dini siyasi amaçla kullanan partiler bizi yönetmeye devam edecektir. Bunun adı nedir?

Kalitesiz, çoğulcu sözde demokratik sistem.

Bir zamanlar bir sanatçımız seçimdeki oyunun değerinin cahil biri ile aynı değerde olduğundan şikâyet ettiğinde kendisini kolaylıkla ANTİDEMOKRAT olarak damgalamadık mı? Demokrasi bu mu? Demokrat olmak ve demokrasi ile yönetmek ve yönetilmek istiyorsak önce ASGARİ EĞİTİM DÜZEYİNDE herkesi bir seviyeye taşımak zorundayız.

Ülkesinin Başkentini dahi bilmeyen, hala Kenan Evren’i Cumhurbaşkanı sanan, Kıbrıs’ın Karadeniz’de olduğunu söyleyebilecek kadar cahil bir güruhla demokrasi ancak bu kadar olur.

Bu %63’ün (47,5 milyon) en az %30’u (14 milyon kişi daha) diğerlerinin seviyesine gelmedikçe bu ülkede KATILIMCI DEMOKRASİ ve SONUÇLARI’ndan ümit yoktur.

Yukarıdaki tabloda bazı sayısal sonuçlar değişse de aslında bu vurdumduymazlıkla eğitimde bir yere varamayacağımızın en bariz örneklerini teşkil etmektedir.

Tüm Sanayi Devrimlerini ıskalamış, üretimde, ilimde ve bilimde kopyacılığı esas almış, Çin’den sonra dünya da en fazla taklit üreten ülke olma sıfatıyla nereye kadar... ”

Mehmet Asal 01/09/2020

K12 Okulları Yönetim ve İşletme Danışmanı

Bu kuralları biz bozuyoruz, ahlaksızlığı över gibi bir duruma düştüğümüzü fark etmiyoruz.

"Balık baştan kokar" sözü burada yok ama an başta olması gereken söz de o.

Örnek olmak, görgünün aktarılması ile ilgilidir. Görgü ise ahlakın ta kendisidir

Kendinizi hangi kültürde bulursanız, içinde bulunduğunuz o değerleri benimsersiniz.

Kimse sizi zorlamaz ama gözleri üzerinizdedir, sürekli uyarılar yapılır, yol gösterme adı altında kültürün devamı sağlanır ta ki sizin kişiliğiniz oluşmaya başlayana kadar.

Kişiliğiniz oluştuğunda ortaya çıkan farklılıklar ya sizin çok değiştiğiniz ya da tavırlarınızın alışılmadık örneklemeler göstermesi halinde kime çektiğiniz tartışmalarını da beraberinde getirir.

Çoğunlukla çok okumanız, çok gezmeniz, konfor alanınızın dışına çıkmanız ve daha da basiti, kendi köyünüz dışında başka yörelerden arkadaşlar edinmeniz, sizin yerilmenize ve kendinize gelmeniz gerektiği ikazları almanıza neden olur. Çünkü kültürden ayrılmak hoş karşılanmaz.

Bir de dünyevi gerçekler arasında “değişim” diye bir kavram vardır.

Doğa, asla aynı kalmaz ve sürekli bir değişim içerisindedir. İnsanlar da öyle.

Doğa ile insanlar arasındaki fark ise, doğadaki değişimin doğal kabul edilmesi, insandaki değişimin ise öyle kolay kabul görmeyecek olmasıdır.

Değişim dışında kalıcı hiçbir şey yoktur. Değişim, konfor alanınızın sonunda başlar.

https://servetbasol.com

250630